Bu sabah uyandığımda...
Bu sabah uyandığımda pek mutluydum.
Belki dendiği gibi 6-7 saniye sürmüştür ama, rüyamda Hopa'daydım. Günler sürmüş gibi büyük bir huzurla uyandım sonra. Derler ya, insan gün içinde 'sonuca ulaştıramadığı' konularla uğraşmaya devam eder rüyasında diye... Doğru zaar.
Son zamanlarda bazı büyük gelişmeler oluyor hayatımda; hayır mı şer mi yakın zamanda göreceğiz ama, ben her şeyin bir sebepten olduğuna ve akışta olduğuma çok inanıyorum, başıma her ne gelirse gelsin. İnsan yaşadığı "iyi" şeylerden bir şeyleri pekiştirme fırsatı buluyor; "kötü" şeylerden ise bir dolu ders alma... O yüzden aslında "kötü" bir şey yok dünyada. Derler ya, olaylar sizin onları nasıl karşıladığınıza göre kılık değiştirir. Bu da o hesap.
Hayatta kötü insan pek fazla sayın okur. Özel hayatta, iş yaşamında, hatta bizzat öz akrabalarınız arasında. Herkesin yaşadığı problemler bunlar hani; yeter ki siz neyi - nasıl göreceğinizi iyi kestirin. Başıma gelen negatif şeyleri "hayatın bana efsane bir gol atmam için" sunduğu "paslar" olarak görüyorum ısrarla. Sanki düşüyorum, çünkü o mükemmel kalkışı yapmam için düşmem gerek önce.
Tıpkı tam zamanında karşıma çıkmış bir sözün dediği gibi...
"Işığınızı oluşturmak için, karanlığın içine girmelisiniz."
Karanlıkları güleryüz ve heyecan ile karşılıyorum. Bakalım içinde hangi rengarenk ışıkları bulup, eskisinden daha parıltılı devam edeceğiz yola... En kötü ne olur ki zaten? Bir şeyler daha öğrenip, daha güçlü devam ederiz yola. :)
Velhasıl... Beklediğim bir şey var. O olursa şayet, haftaya Borçka'ya gideceğim, sonra yine Trabzon'la kapanış. Hatta Trabzon'a geçerken yine Rize'ye uğranıp, muhlama + Ziraat Tepesi şeklinde bir paket ayarlanabilir. Bu defa Hopa'da ve Borçka'da daha çok kalmak istiyorum, huzur depomu doldurmam lazım da. :) Bakalım, hayat çok heyecanlı bir şey! Göreceğiz.
*
Yorumlar
Yorum Gönder