Gurdjieff'in Hayatını Değiştiren Baba Nasihati

Georgo Ivanovich Gurdjieff 1866-1949 yılları arasında yaşadığı bilinen bir ruhani öğretmen, guru ve yazar. Babası Rum, annesi Ermeni asıllı olan Gurjieff, Türkiye'de pek fazla tanınmasa da, dünyada birçok yoldaşa sahip.


Öğrendiğimde şaşırmış ve şu kıymetli Anadolu topraklarına bir kez daha saygı duymuştum ki, Gurdjieff Kafkasya'da doğmuş ve çocukluk yıllarını Kars'ta geçirmiş. İnsanoğlunun yaşam amacını sorgulayarak yanıtları eski geleneklerin içinde aramış. Bu arayış, onu Hindistan, Tibet, Orta Asya, Anadolu ve Mısır'da yirmi yıl kadar gezgin olarak dolaştırmış. Tüm bu seyahatlerin ve onun yaşamına yön veren önemli insanların anlatıldığı "Olağanüstü İnsanlarla Karşılaşmalar" adlı eser de, ayrıca okunmaya değer.

Gurdjieff, fakirlerden (beden kontrolü odaklı), rahiplerden (duygu kontrolü odaklı) ve yogilerden (zihin kontrolü odaklı) etkilenmiş; fakat yolculuğunun sonunda, kendisinin "Dördüncü Yol" ismini verdiği bir öğreti yaratmış. Dördüncü Yol'un diğer üç yoldan farkı ise günlük hayatta uygulanabilir olması ve beden, duygu, zihin dengesinin kurulması imiş. Dördüncü Yol kavramı, insanların tıpkı hipnoza benzer bir uykuda olduklarını ve bu kavramın insanları bu uykudan çıkararak, tam bilinç seviyesine yükselteceğini savunurmuş.

Benim Gurdjieff'i tanıma hikayem, Gurdjieff'in babasının, ona ölüm döşeğinde verdiği bir nasihati okumamla oldu. 

Gurdieff henüz dokuz yaşındayken, babasını kaybediyor. Babasıyla yaptığı son konuşma, aldığı o son nasihat ise, onun hayatına yön veren en önemli etkenlerden biri oluyor. Bu nasihat, öfke kontrolü üzerine mükemmel bir ilaç ve farkındalık kaynağı... Ayrıca babasının bilgeliğine de ayrıca saygı duydum, ürpertiyor insanı.

Babası, Gurdjieff'i yanına çağırarak şöyle söyler;

"Ben artık ölüyorum ve sana miras olarak bırakacağım hiçbir şey yok. Yalnızca sana vermek istediğim bir tavsiyem var. Şimdi çok küçüksün, belki anlayamazsın ne demek istediğimi. Fakat sen, sadece bu nasihatimi hatırla ve buna göre hareket et. Şimdi beni iyice dinle ve söylediklerimi tekrar et.

Eğer birisi sende bir öfke yaratırsa, senin kötü hissetmene neden olup sende kızgınlık yaratırsa, ona "Yirmi dört saat sonra gelip sana cevap vereceğim." de. Ardından tam yirmi dört saat boyunca bekle."

Gurdjieff'in bu nasihat ile ilgili şöyle dediği belirtiliyor: "Ölmek üzere olan babamın verdiği bu basit tavsiye, tüm yaşamımı dönüşüme uğrattı. Çünkü bana belli bir farkındalık, belli bir uyanış sağladı. Artık hiçbir şeyi anında, hemen yapamıyordum. Yirmi dört saat boyunca kızgın kalamıyordum, köleleşmiyordum."


Belki de bir babanın oğluna verebileceği en 'uyandırıcı" tavsiyelerden biriydi bu. Öyle ki, Osho bu nasihat için şöyle der: "Bu tek cümle, George Gurdjieff gibi bir adam yaratmıştır."

*



Yorumlar

Popüler Yayınlar