Trabzon: Tarihi Kalkanoğlu Pilavı & Hikayesi

Trabzon'a yolu düşen herkesin mutlaka ama mutlaka uğraması gereken bir adresten bahsetmek istiyorum bugün: Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı

Bana bu adresi öğreten dünya tatlısı Pınar Trabzonlu, Trabzon'da yaşıyor. Her ne kadar bazı Trabzonluların bu adresten haberdar olmadığını söylese de, halkın büyük çoğunluğu bu dükkanı bilirmiş. Peki, nedir buranın özelliği? Kalkanoğlu, Osmanlı zamanlarına dayanan gerçek hikayesi ile çok meşhur bir "pilavcı" aslında. Bunu duyduğumda içten içe, "Tamam da pilav sonuçta, ne kadar farklı bir şeyle karşılaşabilirim ki?" diye geçti içimden, lakin ziyadesiyle yanıldığımı o güzel tabak karşıma geldiğinde anladım.


Öncelikle Kalkanoğlu, Trabzon merkezine oldukça yakın. En altta açık adresini de bulabilirsiniz; gitmesi oldukça kolay bir mekan.


Mekanın sahipleri tarihlerine, hikayelerine sahip çıkıyor ve otantik bir dekorasyon ile bu tarihi taçlandırıyor. Mekan oldukça nezih ve samimi.


1856'dan beri faaliyette olan Kalkanoğlu, yıllardır basında da sıkça yer almış. Mekan duvarlarında birkaç örnek de var gazetelerden.


Gelelim Kalkanoğlu'nun hikayesine...
1853'te Osmanlı - Rus Savaşı sırasında Osmanlı Ordusu Trabzon Limanı vasıtası ile Trabzon'da toplanıyor ve bu arada Kars, Ardahan, Ağrı, Batum ile Kafkasya'daki cephelere buradan ihtiyaç maddeleri ve erzak aktarılıyor. Osmanlı'nın birçok problemi olduğunu bu dönemde ordunun en çok sıkıntı çektiği onu ise giyecek ve yiyecek konuları. Yiyecek olarak askere her gün ancak Pilav, hoşaf ve ekmek verilebiliyor bu dönemde. Bu durumu gören dönemin Trabzon valisi Osman Efendi Padişah'tan çok iyi bir pilavcıyı Trabzon'a göndermesini istiyor. Padişah da Çarşıbaşı ilçesine bağlı Kadıköy'de kalan ve pilavı pek sevilen Kalkanoğlu lakaplı Süleyman Ağa'yı Trabzon'a yolluyor. Vali Osmanbey pilavı çok beğenince halka da dağıtılmasını istiyor ve bedava bir aşevi ile pilav-hoşaf dağıtılıyor halka. Derken bir gün vali dağıtım sisteminden rahatsız olup "eşit dağıtılsın herkese, pilavı tartarak koyun" diyor ve uzun süre terazi ile ölçülerek pilav dağıtılıyor, bu da mekanın en önemli tarihi özelliklerinden biriymiş o dönem. Bugün de Kalkanoğlu Süleyman Ağa'nın torunları, aynı noktada o leziz pilavlarından satmaya devam ediyor. Pilavı isterseniz kavurma ve kuru fasulye ile de alabiliyorsunuz; yanında da hoşaf olmazsa olmaz.

Gerçekten bu mekanın neden bu kadar ünlü olduğunu anlamanız için şu tatla tanışmanız gerek. Hayatımda böyle bir pilav yemedim; kavurma deseniz eti pek sevmeyen biri olarak gram rahatsız etmedi beni, leziz bir tabaktı. Bu arada bu tam porsiyon bir menü, yanında hoşaf ile 20 TL gibi bir rakama karnınızı oldukça iyi doyurabiliyorsunuz.



Pilavın sırrı ise temelde pişirme şeklinde diyebiliriz. Kalkanoğlu pilavı et ve kemik suyunda pişiyor; kemiğin saatlerce kaynamasıyla pirince sinen o müthiş tat ile Trabzon'un meşhur tereyağı, karşınıza bugüne dek yediğiniz en iyi pilavlardan biri olarak çıkarıyor, bu konuda iddialı konuşabilirim. :) Ayrıca şunu belirtmeden geçmeyeyim; Kalkanoğlu'nda pişen koca tencere pilav bittiğinde saat kaç olursa olsun dükkanı kapatıp gidiyorlar. :) Hatta pilavın bitmesine yakın seslenirlermiş "bitiyor, ona göre" diye. 


Bu tarz hoş bir çizgisi olan mekan az olduğu gibi, böyle lezzeti bulacağınız yer de nadir. O yüzden benim de en kısa zamanda tekrar gideceğim bir yer olarak yer ediyor aklımda Kalkanoğlu, tavsiyelerimle.

Pazarkapı Mah. Tophane Hamam Sok. No: 2, Merkez - Trabzon

*

Yorumlar

  1. KALKANOĞLU PİLAVI ADINA GÖSTERDİGİNİZ İLGİ VE ALAKADAN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ ( ALİ KALKANOĞLU)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, hakikaten özel bir müessese. Daima aynı çizgide kalmanız dileğiyle.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar