Sığacık'ta Mutlaka Gitmeli: La' dude Art Cafe

Şu sıralar Seferihisar ve Sığacık'ta güzel, göz ve damak zevkime hitap eden mekan arayışındayım desem doğru olur. :)

Malum, burası Ege'nin eşsiz bir köşesi ve turistik hale gelmemiş, kimliğini, geleneksel lezzetleri hakkını vererek koruyan, geçip bir masasına oturduğunuzda sizi aniden iyi hissettiren yerler bulmak bana çok keyif veriyor. La' Dude Art Cafe de bu nadir yerlerden biri oldu benim için.

Sığacık Kale İçi'nde yer alan bu tatlı kafe, hem ortamı, hem de menüsüyle heyecalandırdı beni. İsminden dolayı acaba "turistik" bir yer mi sorusu vardı aklımda, ama tam aksi çıkarak beni ziyadesiyle mutlu etti.


Özellikle zeytinyağlarını öven yorumlar bolcaydı, ben de bu yüzden karışık tadım tabaklarını almak istedim. Öğleden sonraydı ve o günkü ilk öğünüm olacaktı; bu da bir öneri olsun, zira koca bir tabak geliyor karşınıza.



Önce bir limonata rica ettim, koca bir bardakta çok lezzetli bir ev yapımı limonata ile bu güzel başlangıcı getirdiler.


Zeytinyağlılar tadım menüsü 60 lira ve bu iki dev tepsiyi içeriyor.
Alttaki tepside beni en çok etkileyenler köz tadını alabildiğiniz patlıcan, kaparili enginar ve bol zeytinyağılı deniz fasulyesi oldu.


Diğer tabakta ise kolay kolay beğenmediğim sarmalar çok iyiydi. Diğer bir önemli lezzet ise sol alttaki şişte enginar oldu.


Soldaki enginar kalbi kızartması, sağdaki kabak çiçeği kızartması. Bence çiçeğin harcı fazlaydı, tadını pek alamadım. Ama enginar!


Şişte enginar kalbi çok lezzetliydi gerçekten. Tek başına da sipariş verirdim bir dahaki sefere.


Yine zor beğendiğim kadar çiçeği dolması da gayet başarılıydı.


Bu başta bahsettiğim kaparili enginar, ben buna sararım bence. :) Bu kombinasyonu çok beğendim.


Ben yeşillik doğrarken sapını falan pek atmam, çok ince ince uğraşmam, burada da o anne stilini görmek beni iyi hissettirdi nedense. Bu kadar temel malzemelerle başarılı bir tat yakalamaları ayrıca aklımda kaldı.


Çok kişi bilmez ama deniz fasulyesi de leziz tatlarımızdan. Burada ayrıca beğenmemin sebebi güzel bir zeytinyağı ile harmanlanmış olmasıydı, kıvamı da çok iyiydi.


Ben bir yere gidince hakiki tatları, yöresel lezzetleri tatmaktan yanayım. Fakat turistleşen bölgelerde bu her zaman mümkün olmuyor, bu yemekler yapılsa dahi ya kötü malzemeler kullanılıyor ya ilgi çeksin diye öz reçetelerden uzaklaşılıyor. La' dude Art Cafe'de ben alıştığım Ege lezzetlerini mantıklı fiyatlarla tatma fırsatı buldum. Servis görevlisi arkadaşlar da çok zarifti, ortam zaten çok tatlı, e daha ne olsun?

Seferihisar ve Sığacık'a yolu düşüp nerede ne yesek diyenlere rahatlıkla önerebileceğim bir mekan kısacası. Fotoğraflardan taşan zeytinyağı kokusu özetliyor durumu zaten. :)

Tavsiyelerimle...

Melis


*




Yorumlar

  1. Sığacık, yıllar önce sakin bir balıkçı köyüydü. Daha sonra keşfedildi, pazarı, çarşısı, kafe ve restoranları çok hoş. Şişte enginar kalbi dışında bahsettikleriniz Ege'de pek çok sahil bölgesinde karşınıza çıkabilecek lezzetler. Elbette, hakiki sızma zeytinyağı, olmazsa olmazı bu mezelerin. Çarşıda köylülerin tezgâh kurup sattıkları börekler ve tatlılara dikkat etmek lâzım. Bir kısmı işi ilerletince ürünleri dışarıdan alıp kendileri yapmış gibi satıyorlar. Her şeye rağmen sıklıkla ziyaret ettiğimiz bir slow city örneğidir Sığacık. Umarım, bu özelleğini korur:)

    YanıtlaSil
  2. Şimdi Sığacık' ta olmak vardı.

    YanıtlaSil
  3. En kısa zamanda uğrayacağım yerler listesinde hızla yükselen Sığacık ile habire denk geliyoruz . Kısmetse kendisiyle birebir görüşmek istiyorum. Yazı için ayrıca teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar