İstanbul Coffee Festival İzlenimleri
25-28 Aralık 2014 tarihleri arasında, Galata Rum Okulu'nda gerçekleşen, taze kahve kokusunun dışarı taştığı bir etkinlikten bahsetmek istiyorum bugün. Yılbaşı - Noel'in de etki ve enerjisiyle, son zamanlarda katıldığım en güzel etkinliklerden biri oldu "İstanbul Coffee Fest". Benim için kahve kokusu "mutluluk" demek, bu nedenle yüzümde engel olamadığım bir gülümse ile keşfettim bu güzel mekanı, sevgi ile tavsiye. Haydi birkaç not ve bol fotoğraf ile başlayalım bu kahve serüvenine...
Öncelikle, Galata Rum Okulu'nu bulmak çok kolay. Ben, Karaköy'de tramvaydan inip, yine tramvay yolundan yürüyerek devam ettim İstanbul Modern'e doğru ve okul hemen solumdaydı. Zaten ellerinde çeşit çeşit kahveler - size doğru gelen insanları görünce, az sonra heyecanlı bir kahvesever topluluğu karşınıza çıkacaktır. Giriş ücreti, satın alma ile ilgili Biletix'e göz atabilirsiniz, aynı zamanda girişin yanındaki ofise de danışmak mümkün.
Dediğimiz gibi, şu an yılın en güzel zamanındayız. Noel, yılbaşı, rengarenk ışıklar, umut dolu bir enerji her yerde... Bir de mekan Galata Rum Okulu gibi tarihi, büyülü eski bir bina olunca, tam puan vermemek elde değil.
Giriş katından başlamak üzere, birçok kahve markası, müthiş tatlarıyla sizleri bekliyor standlarda. Klasik tatların yanı sıra birçok "farklı yöntem" denenen kahve çeşitleri de var ki, birkaçına değindim alt satırlarda, bol fotoğraf ile elbette. Bu arada unutmadan, kurulan ufak sahnede müthiş mutlu müzikler yapan bir grup da çalıyor bir yandan. Hem müzikleri çok keyifli, hem de kendileri çok sevimli.
Ortama alışıp yavaş yavaş kahveleri, etkinlikleri keşfetmeye başlayınca, gözümün uzun süre takıldığı ilk manzara "taze lokum" hazırlayan sıcakkanlı bir bey oluyor. "Sahi'nin Ustasından" isminin göze çarptığı bu yerde, adım adım fotoğrafladım kahvenin en iyi dostu lokumun doğuşunu: İşte narlı - fıstıklı lokumun hazırlanışı.
Daha önce hiç narlı lokum tatmamıştım; tadı şahaneydi. :)
"Nostaljik dolmuş çikolataları" çok sevimliydi, yeseniz bile paketi atılmayacak cinsten.
Standlar arasında gezerken müthiş kokular, görüntüler her yerde... Burada mutluluk var!
"İlginç ne var?" derseniz, Old Java markası için yaratılan "isli kahve" derim. Misafirlerin oldukça ilgi gösterdiği bu kahve, adeta bir show usulü ile gözlerinizin önünde hazırlanıp sizlere ikram ediliyor. Hazırlanışı ise şöyle...
Stand başındaki, aynı zamanda bu kahvenin "keşfinde" önemli rol oynayan sempatik arkadaş, kahvesini iki dakika demliyor, ardından is makinesine elmalı bir talaş koyup yakıyor. Fotoğraflarda izleyebileceğiniz gibi, çıkan isi bir hortum yardımı ile cam - kafatası formatındaki şişeye naklediyor. Ardından, hazırladığı kahveyi bu isli şişeye dökerek küçük bardaklarda servis ediyor. Kahveyi ben de tattım, o naif is kokusunu alabiliyorsunuz; farklı ama hoş bir tadı var.
Bir diğer enteresan sunum - kahve ortaklığı, bu Kenya kahvesinden geliyor. "Kimyager arkadaşlar", laboratuvar tüplerinde servis ettikleri bu kahvenin, özel bir damıtma sistemiyle damla damla elde edilen ve buzsuz ama mutlaka soğuk içilmesi gereken bir kahve olduğunu söylüyor. İtiraf etmek gerekirse, soğuk kahveye ve yoğun aromaya karşın, tadı beklediğimden çok daha güzeldi.
Bahsdeceğim son isim, hemen herkesin tanıdığı bir marka olan Caffe Nero. Ufak standlarındaki dev lezzetler ve sempatik temsilcilerinin yanında, Caramel Latte ile tam puan aldılar Melerence'den.
Her ne kadar daha birçok stand ve kahve çeşidi, yarışmalar ve etkinlikler olsa da, kısa bir özet olarak ileteceklerim bunlar. Etkinliğin internet sitesi olan www.istanbulcoffeefestival.com'dan programa dair ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ayrıca, mekan çıkışında bu güzel kokulu günden hatıralar satın almanız da mümkün. Bu hafta sonunu değerlendirmek için en iyi etkinliklerden biri olan İstanbul Coffee Festival, Galata'da sizleri bekliyor.
*
Gitmiş kadar oldum sevgili Melis! Kalemine sağlık, takibimdesin...
YanıtlaSil