Gürcü Şarabı ve Kültürü
Keti, Gürcü ve Hollanda'daki en iyi arkadaşlarımdan biri.
Açıkçası, belki de Borçka'da doğduğum için, "Gürcü" deyince zaten çok pozitif duygular hissederdim; Keti'den sonra daha da çok sevdim Gürcistan'ı, kültürleri de genel olarak bize oldukça yakın.
Bugün okulda Keti'nin sunumu vardı. Çok güzel bir sunum oldu olmasına da, sanırım günün en güzel yanı Keti'nin Gürcistan'dan getirdiği churchkhella denen bir çeşit cevizli sucuk ve meşhur Gürcü şarabı idi; Gürcü şarapları ünlü olmakta haklıymış!
Bu arada, "Gamarcoba" Gürcüce'de "Merhaba" demek imiş. Bakalım başka neler var...
Cevizli sucuğun bizimkinden farkını nasıl anlatsam, bizimki daha bir "gıcır gıcır". Bu daha mattı, daha kuru gibi hani, fakat çok güzel ve hemen hemen aynı o bildiğimiz tat. Şarap ise çok güzeldi, kokusundan bile farkediliyor "özel" olduğu.
Gürcistan'da şarap içmek günlük hayatın bir parçasıymış, neredeyse her köyün farklı çeşitte üzümleri, şarapları varmış. Misafirperverlik, Gürcü mutfağı, toplum derken, aşağı yukarı aynıyız aslında.
Gürcü alfabesinde büyük ve küçük harf yokmuş. Yalnızca bazı harfler boyut olarak daima daha büyük yazılırmış; bir de "hkkı" gibi bir harfleri var, böyle gırtlaktan boğulur gibi bir ses veriyorlar. Fakat ben hayatımda ilk kez bu tonda bir harf duydum, gırtlaktan söylemek gibi değil de boğuluyorsun gibi bir şey. İşte, duymak lazım. :)
Bir diğer çok hoşuma giden Gürcü geleneğini ise daha önce bir yerlerden duymuştum; sordum, doğruymuş. Şöyle ki, eski yıllarda Gürcistan'da biri öldüğünde, cenazenin ardından bir kadeh şarap dökülüyormuş mezara. "Son şarap" hani, her ne kadar eskide kalmış da olsa, seviyorum ben bu geleneği.
Bir de şu Gürcü dansı çok asil geliyor bana, çok seviyorum müziğini de, izlemeyi de. Ayrıca en alttaki fotoğrafın iki üst kenarında göreceğiniz fotoğraflar, Gürcistan'daki çok ünlü tablolardanmış ve çoğu Gürcü'nün evinde bulunurmuş bir kopyası. Pek mutlu ayrıldım ve gezme-görme listeme Gürcistan'ı da ekledim; çok güzel yerleri var keşfedilecek.
*
Gaumarjos :-))
YanıtlaSil