Urla: Mavi ile Sırt Sırta

Artık pek mekan önerisi yazmıyorum. Daha doğrusu, tüm bir yazıyı bir mekanı anlatmak için nadiren kullanıyorum. Fakat bugün öyle bir yer ki bahsedeceğim, orada oturmak, özellikle kahvaltı etmek, bir şeyler içmek bana on terapi gücünde dönüyor. Urla'dayız bu defa; ilk kez kuzenimin sayesinde gittiğim, ardından Sığacık'a ziyaretime gelen kızları kahvaltıya götürdüğüm yer Denizaltı.

 

Mekan halim burası olurdu gerçekten. :) Urla'da denizin dibinde, dalgaların tüm şıkırtısını, bazen de ıslaklığını yüzünüzde hissederek çayınızı kahvenizi yudumlayıp kahvaltı edebileceğiniz en rüya yer sanırım. İnsanın saatlerce sohbet edesi geliyor, arada sol tarafa bakıp hemen ayaklarınızın altına vuran dalgaları; gökyüzünde uçuşan martıları görmek öyle şahane ki.    

Kahvaltısı inanılmaz özenli, leziz ve makul fiyattaydı. Başka sefer de etsiz kumru yemiş, yine bayılmıştım. Ah ne çok özledim o deniz rüzgarının dibinde oturuvermeyi. Gerçekten masal gibi bir konum; üstelik çaldıkları müzikler de bu masala pek yakışıyor. :)

 

 

 

O tertemiz denizin kokusunu, rüzgarını hayal edebilmişsinizdir umarım. Bu da not olsun buraya; bana da bir an önce güzel insanlarımla tekrar gitmek kısmet olsun. Dilerim 2021 yazı bugünden çok daha farklı, umutlu, korkusuz ve sağlıklı geçer.

Bu sene de değsin saçlarıma Ege rüzgarı.

Temelli kavuşana dek...

Melis

*