Bir Midilli Sabahı: Yunan Marketinden Türk Kahvaltısı :)

Merhabaaa!

Sizleri bugün şööyle bir alıp Lesvos, yani Midilli Adası'ndan, cırcır böceklerinin erken saatteki sıcakla deli gibi ötmeye koyulduğu bir sabaha götürmek istiyorum. Hem de en lokalinden birkaç Yunan ürünü görür, Yunan marketinden aldıklarımızla Türk işi bir kahvaltı hazırlarız beraber...

Başka yerleri bilmem; ama özellikle Yunanistan'da mümkünse otellerde kalmayın ve içerisinde ufak bir mutfağı da olan butik mekanları tercih edin derim (misal Plomari'deki favori yerimiz Elia Village). Çoğu zaman böyle yapmayı tercih ediyoruz ve bu sayede devamlı dışarıda yemektense, yerel halk gibi ufak market alışverişleri yaparak o tazecik sebzelerin, lokal peynirlerin zeytinlerin ve daha nicesinin tadına varabiliyoruz. Mesela başlar iken...

Fabrikadan çıkmış gibi hepsi birbirinin aynısı olmayan, irili ufaklı, mis kokulu Midilli domatesleri.

Bende kahvaltı takıntısı olduğu için şöyle güzel bir Türk işi kahvaltıyla uyanalım Plomari sabahına dedim ve ufak bir alışveriş yaptım. Mümkünse en çok da sebze meyveye saldırın; ada toprağından mis gibi... Aşağıda aldığım bir iki şey var bu arada. Tsipouro içkisi kahvaltıya değil tabii. :p

 İşte efendim, sabahın erken saatlerine şöylece uyandık önce...

Karşıda bir köy kilisesi, güneş zeytin ağaçları arasından parıldıyor...

 Karşıda sakin, masmavi bir Ege denizi...

En karşılarda bir tutam Ayvalık.

Cırcır böceklerinin sesleri ufacık mutfağıma dolarken, mini buzdolabına sığdırdığım, dün aldığım şeyleri şöyle bir seriyor başlıyorum kahvaltı hazırlamaya.

Bir kalıp feta peynirim var ki, en meşhur markalardan biri bu "Mevgal".

Sağda açıktaki zeytin en sevdiğimden, Panagiotis'in armağanı, böyle yeşilimsi hafif yabani, sert zeytinlerden.

Yunan işi, yine Mevgal markasından bir kaşar peyniri ve biraz kalamon zeytinim var pakette.

 

 Meşhur Kalas markasından ufak bir tuz almıştım; biraz kırmızı biber bukovo ve pakette de olsa ayrı bir güzel kokan kekiğim var, eh feta üzerine bunlar serpilmeden olmaz. Heh, şu sağ üstte de yumurtalar var. Da, yumurta demişken...

 

Yumurta demişken fark ediyorum ki ben yağ almadım. Niyetim de güzel bir omlet falan yapmaktı, haydaa ne yapsak üzüldüm şimdi sabah sabah. Trink! Melerence ruh hastası fikirlerinden birini buluyor ve kalamon zeytin paketindeki yağı süzüyor omlet için. :)) Zeytin aromalı yumurta nasıl olur dersiniz? Eldekini değerlendirmek lazım; ve evet rezalet bir şey oldu. :))) Ama idare etti ve nihayetinde yumurtamız pişebildi. :D

Bir de Midilli'nin efsane kirazlarından bir kase çıkardık mı; ünlü düşünürün dediği gibi "Yaşamak şimdi başlıyor..." :p

Kar da yağsa fark etmez; Mart geldi! 

Haydi bu sene de atlattık, herkese geçmiş olsun. :)

Hep böyle mavi hikayelerle dolu, güzel sabahlara uyanmak dileğiyle...

Melis