#Gün74 : Hayat, Sorular, Selanik
#Gün74 : Hayat, Sorular, Selanik
Birkaç gündür vakit bulmakta, vakit bulsam da elimi kaldırmakta zorlanıyorum sayın okuyucu.
Özellikle geçen hafta çok yoğun geçti benim için. Mutluyum, yalnızca hayatımın enteresan bir dönemindeyim. Şu sıralar beni en mutlu eden konu ise tekrar Selanik'e gidecek oluşum, aşk'a kavuşmam, gelen umut dolu-yeni anılar... Bakalım neler olacak.
Bunun dışında okul açılıyor artık ve üniversitede son yılım. Okula kaydolmaya gittiğim günden beri okulun bitmesini diledim. Sevmediğimden değil, "mevzuya gelelim" diye... Bu nedenle, garip bir hüzün de olsa içinde, çok heyecanlı ve mutluyum. Zaman gerçekten hızlı geçiyor... Bu arada, son senemde ortalamamı ekstra yüksek tutmak, yıl sonunda master bursu alma şansımı oldukça arttıracak; bu da bir diğer hedef şimdilik.
Sık sık iyi ki Melerence var diyorum. Özellikle kendi kendime yazdığımı varsaydığım günlerde, güzel okunma sayılarını, yazdığınız yorumları, attığınız mailleri gördükçe, kendini hiç belli etmeden bir şeyler okuyup sağ üste tıklayan insanlar olduğundan da emin oluyorum. Bu da garip, güzel bir his bırakıyor bende... İyi ki varız.
Bu sıralar hayatım insanlarla çatışma içinde geçiyor benim, sizde de var mı bu durum? Yoksa bir bana mı garezi hayatın. :) Bazen çok kolay, bazen çok zor aynı şey. Belki de değişen bizim bakışımız; şu "kıyafetlerini seçtiğin gibi hislerini de sen seçebilirsin" işini bir başarabilsem, yırttım bu hayattan.
Hep bunu diyorum kendime, 2 sene Melis, maksimum iki sene. Her şeyin, hayatının değişeceği 1-2 sene. Ne mutlu ki yapacak bir kucak dolusu şey var ve zamanın hızlı geçmesine yardım edecek tüm bu koşturmaca.
Madem öyle, ben biraz daha IELTS çalışayım; malum, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Değil mi?
*
Edit: Önce Selanik için valizimi odama almaya karar verdim, sonra IELTS'e başlayacağım sevgili okuyucu.
Birkaç gündür vakit bulmakta, vakit bulsam da elimi kaldırmakta zorlanıyorum sayın okuyucu.
Özellikle geçen hafta çok yoğun geçti benim için. Mutluyum, yalnızca hayatımın enteresan bir dönemindeyim. Şu sıralar beni en mutlu eden konu ise tekrar Selanik'e gidecek oluşum, aşk'a kavuşmam, gelen umut dolu-yeni anılar... Bakalım neler olacak.
Bunun dışında okul açılıyor artık ve üniversitede son yılım. Okula kaydolmaya gittiğim günden beri okulun bitmesini diledim. Sevmediğimden değil, "mevzuya gelelim" diye... Bu nedenle, garip bir hüzün de olsa içinde, çok heyecanlı ve mutluyum. Zaman gerçekten hızlı geçiyor... Bu arada, son senemde ortalamamı ekstra yüksek tutmak, yıl sonunda master bursu alma şansımı oldukça arttıracak; bu da bir diğer hedef şimdilik.
Sık sık iyi ki Melerence var diyorum. Özellikle kendi kendime yazdığımı varsaydığım günlerde, güzel okunma sayılarını, yazdığınız yorumları, attığınız mailleri gördükçe, kendini hiç belli etmeden bir şeyler okuyup sağ üste tıklayan insanlar olduğundan da emin oluyorum. Bu da garip, güzel bir his bırakıyor bende... İyi ki varız.
Bu sıralar hayatım insanlarla çatışma içinde geçiyor benim, sizde de var mı bu durum? Yoksa bir bana mı garezi hayatın. :) Bazen çok kolay, bazen çok zor aynı şey. Belki de değişen bizim bakışımız; şu "kıyafetlerini seçtiğin gibi hislerini de sen seçebilirsin" işini bir başarabilsem, yırttım bu hayattan.
Hep bunu diyorum kendime, 2 sene Melis, maksimum iki sene. Her şeyin, hayatının değişeceği 1-2 sene. Ne mutlu ki yapacak bir kucak dolusu şey var ve zamanın hızlı geçmesine yardım edecek tüm bu koşturmaca.
Madem öyle, ben biraz daha IELTS çalışayım; malum, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Değil mi?
*
Edit: Önce Selanik için valizimi odama almaya karar verdim, sonra IELTS'e başlayacağım sevgili okuyucu.
Yorumlar
Yorum Gönder